Bismillahirrahmanirrahim
Suriye konulu (Viyana) konferansı hakkında açıklama
Nimetiyle iyi şeylerin tamamlandığı Allah’a hamdolsun, gönderilen Efendimiz Muhammed Mustafa ve Ehl-i Beyti ve Sahabeler’ine salat ve selam olsun;
Suriye devriminin hedefleri gerçekleştirmeye yaklaştıkça, hırçın saldırı ve komplo sürecinin artması bütün Suriye meselesini takip edenlere açık hale gelmiş;
sonuncu saldırı Rusya’nın iki paralel yol takip etmeye çalışan saldırısı; birinci yol Suriye devrimini destekleyen bölgelerde sivilleri bir bütün olarak hedef alan yıkıcı askeri müdahale, böylece çarşıları, camileri ve hastaneleri bombaladı, tek bir hedefi vardı o da bitkin rejimin lehine güç dengelerini bozmak, öyleyse Suriyelileri ikinci yola (siyasi çözüme) zorlar ve bölgenin kalkınmasında önemli rol oynayan Suriye halkının beklentilerinden uzak olarak kendi çıkarlarını elde eder; İran ve kuyrukları da ( kötücül mezhepsel milisler Lübnanlı Hizbullah gibi) Rusya’a katkıda bulunuyor. Bu ortamlarda (Suriye sorunu) adlandırdıklarıya çözüm bulmaları için çeşitli devletler huzurunda (Viyana) konferansı düzenlendi. Bu uluslararası toplantıyı ve toplantının sonuşlarını ve 9 maddeden oluşan kararlarını dakik izlemekten sonra Suriye İslam Konseyi’ne göre:
- Suriye meselesinin Siyasi çözümünü bulmak için toplananlar, alakası olan Suriye halkı hariç Suriye meselesinde tüm etken gördüklerini davet etmişler.
- Çözüm bulmak için davet edilen Rusya ve İran’ı Suriye İslam Konseyi dürüst taraf olduklarını saymıyor, ayrıca onlar katil rejimin ortakları olduğundan fazla olarak onlar işgalciler, katiller ve halka karşı rejimin aynı suçlarını işlemişler; Üstelik Rusya iddia ettiğine göre krizi çözmek için siyasi uğraşmasında doğru olsaydı ortamı hazıralyıp katil rejime katliamı, yıkmayı, salkım bomba ve varil bombalı saldırıları durdurmak için baskı yapardı ama bunun tam tersini yapıyor.
- Toplantının kararlarından biri gelecek Suriye devletin şeklini belirlemek; kararlar ne olursa olsun, onlara kim devlet şeklinin belirlemesi hakkını verdi? Aslen Beşar Esad’ın iktidardan çekilme konusu açıldığında, sadece Suriye halkı buna cevap verebilir dediler; o zaman neden devletin şeklini Suriye halkının yerine belirliyorlar!!!
- Suriye’deki olayların zülme ve zorbalığa karşı olduğunu ve adil istekler var olduğunu Uluslararası toplumu gafil gibi davranması açıkttır; ayrıca halkların kendi geleceklerini belirleme hakkına sahip olduğunu tüm uluslararası sözleşmeler ve örfler garantiliyor; birçokları Suriye meselesini mezhepsel savaşı, mülteciler sorunu veya terörle mücadele göstermeye çalışıyor; bütün bu işlerde onların hali hastalığın gerçek sebeplerini ”5 yıl boyunca katil rejimin uygulamalarını” terk eden belirtilerini tedavi eden gibidir.
- Suriye İslam Konseyi katil Beşar Esad’ın iktidardan çekilmesine ısrar edenleri ve tutumu değişmez olan kardeş devletleri teşekkür ediyor, özellikle Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar; aynı zamanda biz insan, müslüman ve Arap olarak güvenliği ve barışı getiren, savaşı durduran ve yeniden imar eden herhangi bir girişimi memnuniyetle karşılıyoruz; ayrıca Suriyeli askeri, siyasi, sosyal ve dini heyetlerin çoğu imzaladığı Suriye devriminin beş prensip belgesine dayanan herhangi bir girişimi değerlendiriyoruz; ve bu prensipleri hiçe sayan her türlü ihlali, Suriye halkının haklarına tecavüz, kanlarının ve fedakarlıklarının hafife alındığının delilidir.
- Suriye İslam Konseyi devrimi düşürmeye ve kazançlarını -iç veya dış taraflar çıkarına- çalmaya çalışan çözümlerin yolunu keserek, gelecek Suriye için ortak bir proje netleştirmek için bütün Suriye devrimci güçlerine sesleniyor; kısacası bu iradesini ifade eden bir halk devrimidir.
Son olarak yurtiçinda ve dışında, bombalar altında, kuşatma duvarları içinde, diasporada, kamplarda, ve her yerde sabılrlı olan halkımızın cihadı ve çabaları Allah’ın cc. izniyle boşa gitmez; Yüce Mevlâ âkıbetini hayır eylesin, devrimini başarıyla tamamlasın, onlara hayır isteyenleri muvaffak eylesin ve elhamdü lillahi rabbil alemin.
Suriey İslam Konseyi
2015-11-9