Emevî halifesi Ömer bin Abdülaziz’in (Allah ona rahmet etsin) kabrinin açılması cinayeti hakkında açıklama

Pernyataan mengenai kejahatan menggali kubur khalifah Umayyah Omar bin Abdul Aziz, semoga Allah merahmatinya
يونيو 1, 2020
اموى خلیفہ عمر بن عبد العزیز کی قبر کهودنے کے جرم کے بارے میں بیان
يونيو 1, 2020

Emevî halifesi Ömer bin Abdülaziz’in (Allah ona rahmet etsin) kabrinin açılması cinayeti hakkında açıklama

Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd, nebilerin ve rasüllerin sonuncusu Efendimiz Muhammed’e salât ve selam olsun.

Irkçı rejim, Halep’teki Emevî Camî ve Dera’daki Ömerî Camî gibi Suriye’de pek çok tarihi mescitleri yok etmiştir. İran ve milisleri hala Suriye’de iki yönden tehlikeli faaliyetler gerçekleştirmektedirler. Bunlardan biri gerçekte var olmayan ırkçı Şii türbeleri inşa etmek, diğeri ise İslam medeniyetinin özelliklerini ve sembollerini ortadan kaldırmaktır. Bu ise ülkenin kimliğine, tarihine ve mensubiyetine karşı son derece tehlikeli bir durumdur.

Suriye İslam Konseyi adil Emevî halifesi Ömer b. Abdülaziz’in kabrinin açılmasını şiddetli bir şekilde kınamakta ve şu noktalara dikkat çekmektedir:

-Halife Ömer b. Abdülaziz sadece Suriyelilerin değil, bilakis tüm Arap ve Müslümanların kalbinde büyük bir makam ve mertebeye  sahiptir. O adalet, merhamet ve insanlığı ile nadir olan tarihi bir semboldür.

-Halife Ömer b. Abdülaziz’in kabrine yapılan bu çirkin saldırı füze, yakma ve son olarak da kabri açma olarak defalarca tekrar etti. Bu da yapılan saldırıların sistematik, bağnaz ve kör bir nefretin sonucu olduğunu gösteriyor ki bu insanlığın his ve duygularının alçalmasıdır. Kabirleri açmak her türlü medeniyet ve devlet ve insan örfünde kınanmış vahşi bir iştir. Bu kabir pek çok saldırılara uğradı ancak bu saldırıların hiçbirisi vahşette bu ırkçı, kindar milislerin seviyesine ulaşmadı.

-Ümmetin şiarlarını ve onların önceliği olan Halife Ömer b. Abdülaziz’i savunmak sadece Suriyelilere değil, tüm Arap, Müslüman ve her özgür insanoğluna düşen bir vazifedir.

Bu çirkin cinayete karşı İslam İşbirliği Teşkilatı’nın üzerine düşen görev, İran’ı bu teşkilatın üyeliğinden kovmaktır. Cinayetin büyüklüğü nisbetince cezasının da büyük olması gerekir. Aynı şekilde bu duruma ilgi gösteren uluslarası, İslami ve Arap teşkilatlarının da bu tehlikeli olaylara karşı gereğini yapmaları ve İran’ın süreklilik arzeden ırkçı davranışlarına mani olmaları gerekmektedir. İran’ın bu süreklilik arzeden ırkçı tutumunun hedefi Suriye’nin tarihine ve halihazırda ki durumuna tecavüz ederek kimliğini değiştirmektir.

Suriye İslam Konseyi
8 Şevval 1441 H / 31 Mayıs 2020 M