Fırat Kalkanı Operasyonu Kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri Eşliğinde Savaşa Girmek Hakkında Açıklama

A declaration concerning the Euphrates shield operation
سبتمبر 24, 2016
بيان بشأن المجازر التي ترتكبها روسيا والنظام السوري في حلب
سبتمبر 26, 2016

Fırat Kalkanı Operasyonu Kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri Eşliğinde Savaşa Girmek Hakkında Açıklama

Bismillahirrahmânirrahîm

Alemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun, âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz’e, Ehl-i Beyti ve Sahabeler’ine salat ve selam olsun;

Son günlerde Fırat Kalkanı Operasyonu Kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri Eşliğinde Savaşa Girmek söz konusu olunca fetvalar çoğaldı.

Bu konuda ilimde rüsuh sahibi olanlara dönmemiz gerekip, cahillere ve aşırılara dönmemiz gerekmiyor.

Bu konuda Eski fıkıh alimleri çevresinden koparılan araştırdığı alt konuları kabul edemeyiz çünkü günümüzdeki olaylarda hüküm vermeyi ve adapte etmeyi etkileyen birçok faktör vardır; doğru şekilde adapte etmek için de sonuçlarını inceleme, olasılıkları ve olasılıklardan ortaya çıkan zararlar ile çıkarıları dengelememiz gerekmektedir. Bu tür meselelerde alimlerimiz hükümle ilgili sadece genel sebepleri değil özel sebepleri de belirtmemiz gerekiyor dediler; çünkü Suriye’deki savaş artık devrimci halk ile zalim rejim arasında bir çatışma meselesi değil, ve bir rejim halkını yok etmek ve ülkeyi imha etmek için müttefiklerinden destek alması noktasında durmadı, ötesine geçerek bölgesel ve küresel ülkelerin arasında bir güç ve nüfuz mücadelesi.

Yukarıdakilere dayanarak Suriye İslam Konseyi aşağıdaki gibi karar vermiştir:

  • Saldırgan oldukları için DAEŞ ve PYD ile savaşmak caizdir.
  • Bunlarla savaşmak için gerekirse başkasından yardım istemek caizdir çünkü biz saldırılarını püskürtemedik ve hala saldırıyorlar.
  • İsteyerek veya İstemeden yardımcı olurlarsa hiç farketmez, özellikle bu yardım güvenilir komşumuzdan Türkiye’den gelirse, çünkü bizim gibi müslüman bir ülkedir ve onların saldırılarına maruz kalmaktadır.
  • Bu durumda “Türkiye’nin Kafir ülkelerle işbirliği var, bu nedenle onun eşliğinde savaşa girmek olmaz” söz konusu değildir çünkü biz bu savaşı yalnız karşısında yetesiz kaldığımız saldırgana sınırlamaktayız, temel savaşımız olan zalim rejim ile durmamasını şart koymaktayız ve herhangi birine dini olarak kabul edilemez taahhütlere taahüt etmemekteyiz.
  • Biz Türkiye ile yardım isteyip işbirliği yaparken daha büyük zarardan korunuruz; fıkıh alimleri dedi ki “büyük zarar küçükle uzaklaştılır”.
  • Din talebeleri ve ilim dernekleri üyelerinden bir ricamız var: acele ederek zararlar ile çıkarıları ve zararlar ile zararları dengelemeyen fetva verip halkımıza acı çektirmeyin.
  • Son olarak halkımızdan, devrimcilerden ve mücahitlerden bir ricamız var: fetvayı cahillerden ve aşırılardan almayın, ilimde rüsuh sahibi olanları kapsayan ve Suriye’deki en büyük dini dernekleri temsil eden şeri referansı ile olun.

Yüce Allah’tan acil ferahlık diliyoruz, muhakkak o en iyi işitendir en yakın olandır

Suriye İslam Konseyi
22 Zilhicce 1437 H, 24 Eylül 2016 M